Arsenal’in Talihsiz 17 Mayıs’ı

UEFA FİNALİ DÖNEMİ

Arsenal, Arsene Wenger’le çehresi değişen bir takım. Arsene Wenger bir takıma ne kazandırılabilecekse her şeyi kazandırmaya çalıştı. Şampiyonlar Ligi, UEFA Kupası, Lig ve kupalar ancak bir takım Avrupa’da şansı tutmaz mı? Arsenal, Wenger takımın başına geçtikten sonra mükemmel bir ivme yakalayıp şampiyonluğa oynayan bir takım haline geldi. Henry’ler, Ljungberg’ler, Bergkamp ve diğerleri. Arsenal 98/99 sezonunda mükemmel bir ivme yakalayıp şampiyonluk yarışına girdi. Avrupa’da o sezon istenilen başarı yakalanmasa da ligde şampiyonluğa oynadılar. Ancak Manchester United’ın önünde ligin bitmesine 1 hafta kala averajla öndeyken Leeds United’a deplasmanda 1-0 yeniliyor. Manchester United ise deplasmanda Blackburn’le 0-0 berabere kalıp Arsenal’in önünde son haftaya 1 puan önde giriyor. Son maçlarda ise United kendi sahasında Tottenham’ı geriden gelip 2-1 yeniyor. Arsenal ise Kanu’nun golüyle ligin son maçını 1-0 kazansa da ligi o sene tüm kulvarlarda fırtına gibi esen Manchester United’a şampiyonluğu bir nevi hediye ediyordu.

Arsenal, sezonun ilk maçında Charity Shield kupasında Manchester United’ı yenerek sezona iyi bir başlangıç yapıyordu. Ancak Premier Lige iyi bir başlangıç yapamadığı için şampiyonluğa erken havlu atıyordu. Daha sonra önce Lig kupasında Middlesbrough’a penaltılarla eleniyor. Daha sonra Şampiyonlar Ligi’nde grupta üçüncü olarak UEFA Kupası’na düşüyordu. FA Cup’ta ise Leicester City’ye elenerek bütün kulvarlarda hüsrana uğruyordu. Artık elinde sadece UEFA Kupası kalmıştı. UEFA Kupasında sırasıyla Nantes, Deportivo, Werder Bremen ve son olarak Lens takımlarını eleyerek finale yükseliyordu. Ancak karşısındaki rakip ise Milan’a karşı kendi sahasında son dakika galibiyet alıp Şampiyonlar liginden UEFA’ya düşen Galatasaray’dı. Galatasaray o sene fırtına gibi esip kimsenin beklemediği şekilde finale yükseldi. Galatasaray ise finale kadar Bologna, Dortmund, Mallorca ve Leeds United’ı takımlarını eleyerek 17 Mayıs’taki finale yerini ayırttı. Ancak Galatasaray finalde rakibini penaltılarla yenerek kupayı müzesini götürdü.

ŞAMPİYONLAR LİGİ FİNALİ DÖNEMİ

Arsenal kemik kadrosuyla iyice güçlenerek o yıllarda İngiltere’nin tozunu attırıyordu. Takımın kemik oyuncuları Henry, Bergkamp, Vieira gibi isimler takımı adeta şaha kaldırıyordu. Takım hatta 03/04 sezonunda Premier Ligi daha önce kimsenin gerçekleştiremedi şekilde namağlup şampiyon tamamlıyordu. 04/05 sezonuna da şampiyonluk parolasıyla giren Arsenal, o sezon Chelsea’yi satın alan Abramovich yaptığı transferlerle ayağa kaldırdığı Chelsea, Mourinho önderliğinde ligde şampiyon oluyordu.

Arsenal, 2. olduğu sezonun ardından lige yine şampiyonluk parolasıyla giriyor ama aldığı başarısız sonuçlarla ligi beklenenin uzağında 4. tamamlıyordu. FA Cup’a 4. turda, lig kupasında ise yarı finalde eleniyordu. Geriye sadece Şampiyonlar ligi kalmıştı. Yer aldığı gruptan lider çıkan Arsenal bir sonraki turda Los Galacticos lakabıyla tanına Real Madrid’le eşleşiyordu. Real Madrid’le ilk maçta kendi sahasında 0-0 deplasmanda ise beklenmeyecek bir şekilde Henry’nin golüyle 1-0 kazanıyordu. Çeyrek finalde ise rakip Juventus’tu. Juventus’u ilk maçta kendi sahasında 2-0 yenip, rövanşta deplasmanda 0-0 berabere kalarak eliyordu. Yarı finalde ise o sezon sürpriz yapıp yarı finale yükselen Villarreal ile eşleşiyordu. Arsenal beklendiği gibi rakibini eleyerek 17 Mayıs’taki finale yerini ayırttı. Finaldeki rakibi Barcelona’ydı. Maça iyi başlayan Arsenal Lehmann’ın kırmızı kart görmesine rağmen Campbell’ın golüyle öne geçmişti. İlerleyen dakikalarda Barcelona risk alıp bastırıyordu. Arsenal ikinci yarının başında tehlikeli pozisyonlar bulsa da değerlendiremiyordu. Barcelona ise atakların sonucunu Eto’o ile bulup önce 1-1’e getirdi sonucu. Ardından Belletti ile golü atıp kupayı müzesine götürüyordu. 17 Mayıstaki final yine Arsenal’e yaramıyordu.